Network marketing neden caiz değil?
Gönderen
Özkan TARKAN
Etiketler:
İslam ve Dini Konular
Yazının Okunma Sayısı:
Soru: Network marketing ile
ilgili bu sitede yayınlanan bir soruyu üzülerek okudum. Soru
yönlendirici idi çünkü. Soruyu şöyle soralım: İşe yarayan, insanların
satın almak istedikleri, içeriği helal besinlerden oluşan bir ürünün ağ
pazarlama ile satılması caiz midir? Firmaların ürünlerini marketlerle
değil de bireylerle insanlara tanıtmasının ne sakıncası vardır? Ürünleri
ihtiyacını karşılamak için kullanan ve memnuniyetini diğer yakınlarıyla
v.s. paylaşarak onlara da tanıtan ve yaptığı bu tanıtımdan dolayı
satıştan kazanç sağlayan insan İslam’ın hangi kaidesini çiğnemiş olur?
Ticaret de zaten bir malın üzerine komisyon koyarak satmak değil midir?
Cevap:
Bir ürünün zincirleme ağ sistemi ile
pazarlanmasında bir sakınca yoktur. Network marketing denen sistem
böyle değildir. Bu sistem, ticaret görüntüsü altında insanları birbirine
sömürterek para kazanmaktır.
Network marketingin alış-verişe benzeyen
tarafları vardır. Onu farklılaştıran, sisteme girenlerin bir mal alıp
satmak için değil, bu görüntü altında sisteme sokabileceği yeni
kişilerden elde edeceği komisyonlardır. O komisyonlar, sattığı mallardan
elde ettiği kâr değildir. Bir hüküm verilirken benzerliklere değil;
farklılıklara bakmak gerekir. İki şeyi ayıran, aradaki farklardır. Bir
erkekle bir kadının ne kadar çok ortak noktası vardır: Eller, ayaklar,
gözler, kulaklar… Ama aradaki birkaç fark birine erkek, diğerine kadın
dememizi gerektirmektedir. Bu sistem de alış veriş görüntüsü altında
insanları aldatmak, sömürmek ve bu yollarla haksız kazanç elde etmek
için kurulmuştur. Bu da dinimize göre haramdır.
Bu konuda Prof. Dr. Hayrettin Karaman’ın yazdığı iki yazıyı da okumanızı tavsiye ederiz:
EK BİLGİ
Network Marketing hakkında Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’nun mütalaası şöyledir:
“Network marketing” (internet üzerinden
satış) diye adlandırılan sistem belli bir malın satın alınarak ilgili
pazarlama şirketine “üye” olunması, her üyenin zincirleme yeni üyeler
bulması, bu yolla bir üye/müşteri ağının oluşturulması ve her üyenin, bu
ağı oluşturan müşterilerden kendi altında bulunanların ödediği üyelik
aidatının (satın aldığı mal karşılığı şirkete ödemiş olduğu paranın)
belli bir kısmına sahip olması esasına dayalı olarak işlemektedir.
İlk bakışta sistem, mal pazarlaması
esasına dayalı yani temelde bir alım satım işlemine benzer görünmekte
ise de sistemin detaylarına inildiğinde haksız kazanca kapı
aralayabilecek bir yapının varlığı fark edilmektedir. Şöyle ki;
İlgili şirketin bir ürününü satın alan
kişi ilke olarak bu ürünü ihtiyacı olduğu için değil, adı geçen şirkete
üye-müşteri olmak ve sonra da bulacağı yeni üye-müşterilerin yapacağı
ödemelerden belli bir pay elde etmek için satın almaktadır. Bu kişinin
söz konusu payı elde edebilmek için başka üye-müşteriler bulması, bu
payın daha da büyümesi için, yeni üye-müşterilerin de başka
üye-müşteriler bulması ve bu zincirin sürüp gitmesi gerekmektedir.
Görüldüğü üzere sistem görünüşte mal pazarlama gibi ise de aslında yeni
üye-müşterilerin yatıracakları sıcak para havuzundan pay alma esasına
dayalı bulunmaktadır. Bu durumda yapılan işlem sadece şeklen alış veriş
olmakta ve satın alman mal bir ihtiyacı kaşılamaktan çok yatırılan sıcak
paranın paravanı işlevini görmektedir. Bütün olarak düşünüldüğünde yeni
üye-müşteriler bulmak, para kazanma hevesindeki başka insanları bir
şekilde ikna etmek ve onlara -aslında hiç de ihtiyaç duymadıkları-
malları satmak anlamına gelmektedir.
Diğer taraftan sistem, insanları
heyecanlandıran vaatlere dayalı olarak çalıştığı için satış veya üye
kaydetmede ortaya çıkan ani tırmanış ve düşüşler kaygan bir zemin
oluşturmaktatır. Bu durum iş hayatında var olan normal risk unsurunpdan
farklı bir nitelik arz etmekte, spekülasyonlara açık bulunmaktadır.
Ayrıca önceki üye-müşterinin bulduğu üyeden alman paradan pay alışı,
komisyon gibi değerlendirilebilir görünmekte ise de, sisteme daha sonra
giren alt üye-müşterilerin ödediği paralardan da pay alması, onun
aldığını komisyon olmaktan çıkarmaktadır.
Sadece yeni üyeler kaydetme esasına
dayalı bu sistem, kaydedilecek yeni üyelerin istismarına kapı
aralayabilecek niteliktedir. Yalnızca sisteme ilk katılan çok küçük bir
azınlık kazanabilmekte, sonradan katılanların kazançları ise temel
özelliği itibari ile “yüksek risk”e maruz kalmaktadır.
Sistemin aksamadan nihâi olarak
çalışması söz konusu olmayacağına göre uzun vadede müşteri bulma
işleminin tıkandığı noktada üye olmuş olan geniş bir kitlenin paraları
ilgili şirket ve onun üst düzey müşterileri açısından haksız kazanca
dönüşebileceketir.
Yukardaki mülahazalarla “Network
Marketing” diye adlandırılan sistem üzerinden işlem yapılmasının haksız
kazançtan sakınmak, kazancın meşru mal, hizmet, üretim ve emeğe
dayanması, zarar vermeme ve zarar görmeme gibi genel ilkelere uygun
düşmediğinden caiz olmayacağı mütalaa edilmiştir.
KAYNAK: 29.12.2009 tarih, B.02.1.DIB.0.10.105-1300 sayı ve Dini Soru konulu resmi belge.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Yorum Gönder