Duke Nukem Forever - 2011 Oyun Bilgileri, Sistem Gereksinimleri ve Oyun Videosu
Gönderen
Özkan TARKAN
Etiketler:
Oyun Dünyası
Yazının Okunma Sayısı:
Sistem Gereksinimleri:
işletim Sistemi: Windows XP, Windows Vista ya da Windows 7
İşlemci: Intel Core 2 Duo 2.0 GHz ya da AMD Athlon 64 X2 2.0 GHz
RAM: 1 GB
Ekran Kartı: 256 MB (Nvidia GeForce 7600 ya da ATI Radeon HD 2600)
DirectX uyumlu ses kartı
HDD: 10 GB
Oyun Hakkında:
“Bir varmış bir yokmuş. Google kurulmadan, Sony’nin Playstation 1-2-3 konsolları piyasaya sürülmeden bir fısıltı dolaşmış kulaktan kulağa. Öyle bir fısıltıymış ki bu, gerçekliği dedikodu potansiyeli olmuş; herkes “gerçekten mi?” sorusunu sormadan inanmaya zorlamış kendisini. Günlerden bir gün ise bu fısıltı gerçek olmaya, kalkmış; başaramamış. Böyle böyle 12 yıl geçmiş ve bu süre sonunda o fısıltı, gerçekleşmiş. Hem de efsanesinden bir şey kaybetmeden.”
Rocky 4'e büyük bi' gönderme var burada, ah ah. Filmi de gündemdeydi bi' ara Duke'un.
Duke Nukem Forever’ın macerası tam da masallarda anlatılacak cinsten aslında. 12 yıllık bir süreç, verilen sözler, “yıl sonunda geliyor” diye yapılan açıklamalar ve bunların ötesinde değişen ve gelişen teknoloji. 90’lı yılların başında ve daha öncesinde doğan oyuncular için daha da önemli olan bir efsanedir DNF. Öyle ki, bu aralar gerçekten çıkacağına kimsenin inanmadığı, hatta “çıkmasın, efsane olarak kalsın” diyen oyuncuları yaratan bir popülerliğe sahip olması bile yadırganmaz kimse tarafından. İşte, o efsanenin “yaşayan efsane” olmasına az biraz kala, ufak bir göz atalım dedik hep birlikte.
Sen küçükken…
Duke Nukem 3D – 1996
Duke Nukem Forever Duyurusu – 1997 (Quake 2 Motoru)
Duke Nukem Forever – 1998 (Unreal Motoru)
Duke Nukem Forever – 2005 (Quake 3)
Duke Nukem Forever – 2007 (Unreal 2.5)
Efsanenin geçmişine gittiğimizde, başlangıç noktası için Duke Nukem 3D’nin kazandığı başarıyı seçmek hata olmaz sanırım. O dönemler ID Software için çalışan George Broussard’ın oyun dünyasına kazandırdığı en başarılı yapımlardan biriydi DN3D. 96 yılında gelen ve oldukça başarı kazanan DN3D’nin ardından, bu başarıyı devam ettirecek ve firma bazında gelirlerin katlanmasını sağlayacak bir devam oyunu şarttı. İşte bu da, 2010 yılında hala “ciddi ciddi çıkıyor mu ya?” diye konuştuğumuz oyun, yani Duke Nukem Forever olacak idi. Planlar böyleydi en azından.
Duke Nukem Forever
Hell yeah! Bir dönem satışa çıkan tişörtlerden bi' örnek.
97 yılında DNF duyuruldu resmi ağızlardan. Bu duyuru aslında yanında birçok sevinç çığlıklarını da getiriyordu. Bunun sebebi, DN3D’nin kendine has karakteri ve yarattığı hava idi. Oyuncular bunu çok sevmiş ve bir sonraki adımını görmek için sabırsızlanmaya başlamıştı.
“Ne söylendiği hakkında hiçbir fikrim yok. Ve bu oyunun ne zaman çıkacağı hakkında da."
Resmî duyuru ile birlikte oyunun geliştirilmesi için, o dönemin en popüler oyun motoru olan Quake 2 seçilmişti. Aslında bu oyunun dengeleri adına iyi bir seçimdi, oyunun hızı ve kendine ait dinamikleri için kullanışlı sayılabilecek bir motordu Quake 2. Daha sonra ise, oyuncular 97 yılı içerisinde birkaç ekran görüntüsü, bir iki video ile geçiştirilmiş; 98’e merhaba denilmişti.
Yeni yıllar, yeni sözler
Windows’un yeni işletim sistemini tanıttığı yıl olan 98’de ise DNF tarafında ise ufak bi’ değişiklik vardı beklenen “ilerleme” yerine. Yapımcılar Quake 2 motorunun kendi isteklerine uymadığını belirterek Unreal’e geçtiklerini açıkladılar. Bu oyun motoru ile birlikte çok daha dinamik bir oyun geliştirebileceklerini de eklediler dip not olarak.
98-99 yılları oyun hakkında çok ufak gelişmeler ile geçip giderken, oyuncuların “çıkmaz bu oyun” söylemleri ortalığa çıkmaya başlamıştı. Milenyumun gazıyla oyunculara bir iki ufak jest ile oyunun ölmediğini anlatmaya çalışan yapımcıların elinde gösterecek fazla bir şey olmaması, oyunun ölü doğduğuna dair söylentileri güçlendiriyordu. 98-2005 yılları arasında oyun hakkında en ufak bir gelişme olmadı, oyunculara bir iki cılız video ve ekran görüntüsü dışında herhangi bir şey veremeyen yapımcıların ağzından çıkan tek olay erteleme haberleriydi.
Duke Nukem Forever
Yine 12 senelik süreçte oyunun ölmediğini yansıtan kartlardan birisi.
97 yılında yapılan resmî duyurunun ardından 8 sene geçmiş, bu süre zarfında elle tutulur hiçbir gelişme yaşanmamıştı. E haliyle oyunun gerçekliği yavaş yavaş “erteleme haberleri” olmuş, bu durum oyuncular arasında geyik malzemesi olarak kullanılmaya başlamıştı. Hatta Duke Nukem 3D’den alıntılar yaparak oyunun kendi içerisinde ironi oluşturduğunu söyleyen bir oyuncu grubu vardı ki, gülümsememek elde değildi.
Her sene sonunda erteleme haberleri ile oyuncuları oyalamaktan vazgeçen yapımcılar nihayet oyunun geliştirilme sürecinin durduğunu söylediler. Bunu yapan ilk oyunun altında imzası olan ve devam oyununu duyuran isim, Broussard idi.
“Neden bekliyoruz ki? Duke bir gün gelecek ve uzaylıları geri gönderecek. Hatta bunu yapmış bile olabilir, kendisi de onlarla gitmiştir.”
Duke Nukem Forever
Duke, bu kadar uzun süre ortalıktan yok olurken, Everest'e uğrayayım demiş anlaşılan.
Oyuncular tarafından unutulmaya başladığı sırada ise, hala bazı web siteler tarafından oyun haberlerinde kullanılan bir görüntü sızdı internete. Bu görüntüde ana karakter gözüküyordu, ama bu resmi özel yapan olay, 2007 teknolojisine ve piyasanın ortalama grafiklerine göre çok güzel ve detaylı olmasıydı. Bunun ardından DNF hakkında manşetler yer altından tekrar çıkartıldı ve oyun hakkında masallar tekrar anlatıldı. Yapımcılar ise oyunun geliştirildiğini, öyle ya da böyle oyunun çıkarılacağını söylediler.
2007’nin ardından oyun hakkındaki açıklamalar ve görseller bazında yine sessizliğe bürünülmesi oyuncular tarafından hiç de hoş karşılanmadı. Üstelik, bu sefer tamamen bu defterin kapandığından ve oyunun asla çıkmayacağından emin olan grup eskisine oranla çok daha kalabalıktı. 3D Realms’in mali krize girmesi ve ekibin yaklaşık yarısının işten çıkarılması umutları daha da azalttı. Artık çok daha güçsüz bir ekibin elinde geliştirilmeye muhtaç bir efsane yatıyor idi. Bu durum oyuncuları üzse de, 3D Realms gibi bir efsane firma yavaş yavaş kapanma sürecine girse de; aslında bütün bu gelişmeler oyunun çok daha “sağlam” bir firmaya geçiş yapmasını sağladı. O firma, Gearbox Software’den başkası değildi.
Gearbox ile yeniden
97-2007 arası olmak üzere 10 senelik süreçte fazla büyük adımlar atamayan efsane için şimdi gerçekleşen gelişmeler herkesi heyecanlandırdı. O sene içerisinde Gearbox’dan Randy oyunu resmî olarak tekrar duyurdu. Bu gelişme ile birlikte oyunun tüm takipçileri ayağa kalktı, forumlar “bu gerçekleşiyor mu?” mesajlarıyla doldu taştı ve herkes, resmî açıklama olmasına rağmen daha fazlasını istedi. Herkes inanmak istiyor, ama 10 senelik sürece bakıldığında elde hiçbir şey olmaması bu olayı zorlaştırıyordu.
“Size bir şey söyleyeyim mi? DNF “asla” gelmeyecek.”
Duke Nukem Forever
İşte Duke'a yeniden can veren adam. Randy Pitchford.
DNF’yi ilk duyuran ve bu efsaneyi yaratan adam olarak görülen Broussard bir adım geriye çekilmiş ve ipleri Gearbox’a devretmişti. İlk bakışta bu durum biraz sakat gibi gözükse de, efsanenin devredildiği isim zamanında Broussard ile çalışan Randy idi ve bu, efsanenin takipçileri için çok önemli bir detaydı. Çünkü bir efsaneyi ancak onun doğmasında pay sahibi olanlar anlayabilirdi.
Fuarda bulunan ve fuarı canlı olarak takip eden binlerce oyuncu hala tam olarak inanamamıştı bu gelişmelere. 10 senenin ardından bu kadar hızlı adımların atılması, efsanenin doğasına aykırıydı. Ancak Randy sahneye çıktığında sessizlik oldu ve demoların bulunduğu konsollara hücum edilmeden önce, dev ekranda son kez video girildi. İşte bu, oyunun gerçekten geldiğinin kanıtı idi. 97’de duyurulan efsane, kanlı canlı olarak geliyor idi. Duke, yeniden uzaylıların kıçını tekmelemek için oradaydı ve bu, her zamankinden eğlenceli, her zamankinden mizahi ve her zamankinden bel altı olacaktı.
Duke Nukem Forever
Bu sahnedeki amaç XBOX360 kontrollerini göstermek değil elbette.
Demoyu çok az kişi oynama fırsatına erişti. Oynayanlar çıkışta ne kadar etkilendiklerini anlattı, 12 senelik efsane yerinin demosunun mükemmeliğine bıraktı. Duke Nukem 3D ile başlayan bu macera, DNF’nin 12 sene sonra gerçekten geliştirilmesi ile sonuna yaklaştı.
Bir de oyunun geliştirilme süreciyle alakalı güzel bir noktayı söylemek istiyorum. Unreal 2.5’e geçilmeden önceki dönemde, yani 2006’dan sonraki günlerde oyunun geliştirilmesinin şimdilik rafa kaldırıldığını, o dönem başında bulunan Broussard hoş bir cümleyle açıklamıştı; "domuzlar ne zaman uçarsa Duke, o zaman gelecek". Bu cümleyle birlikte o dönem birçok oyuncu hayal kırıklığına uğramış, geyik konuları “domuzlara motor mu taksak, hatta Duke’un motorlarından olsun.” moduna dönüşmüştü. İşte, o cümle bir süre kendi havasını yaratsa da, oyunun tekrar resmî olarak duyurulmasında büyük bir atıfa konu oldu. Randy’nin resmî açıklamasından önce, domuzların kanatlanıp uçtuğu bir resim yayınlandı. Zaten bu resmi gören oyuncular, resmî açıklamayı beklemeden sevinç çığlıklarına boğulmuştu.
Başka hiçbir oyunun sahip olamadığı derece sancılı geçen geliştirilme sürecinde oyuncular dışında Duke’ında canı sıkılmıştı. Gelin, efsanenin tarihinden sonra biraz günümüze gelelim ve DNF’nin bizlere neler getireceğine bakalım.
It’s done
Yapım sürecinde sırasıyla Quake 2, Unreal, Quake 3, Unreal 2.5 motorlarıyla geliştirildi efsane. Son resmî açıklamada PC, Playstation 3 ve Xbox360 platformları için geliştirildiği de eklendi dip not olarak. Zaten deneme sürümü Xbox360 sürümüyle tanıtıldı oyunculara.
“Hala inanamıyorum. Birkaç saat önce demoyu oynadım ama hayır, yönlendirdiğim karakter Duke olamaz. Aman tanrım.”
Tanıtım yapılırken, önce oyunun uzun geliştirilme sürecine taşlar atıldı yapımcılar tarafından. Bu süre zarfında kendilerinin ne yaptıklarını falan söylediler esprili bir dil ile. Arkasından ise dev ekranda deneme sürümü başladı ve herkes, ciddiyetle izlemeye koyulurken 2 saniye içerisinde kahkahalarını engelleyemez konuma geldiler.
Duke Nukem Forever
Oyundaki çevre etkileşimleri tahta silmeye kadar dayanıyor. Arkasından ise çizim geliyor.
Deneme sürümü, Duke’un tuvalette ihtiyacını gidermesiyle başlıyor. Mükemmel bir seçim gibi gözükmeyebilir ilk başta ama, daha ilk ekrandan bu kadar ters ve bu terslikteki bi’ görüntünün içine espri katılması mükemmel olmuş. Arkasından ise, tuvaletten çıkıp (ki burada epey bi’ vakit geçiriyor) ofisin holüne doğru gidiyor. Burada belki de geleceği değiştirecek bir projeye imza atılmak üzere ama Duke işleri kolaylaştırmak ve hızlandırmak için, eline silgiyi alıp önce çizimi temizliyor, ardından ise tahtaya kendi kafasındaki çizimi yapıyor. Tabii kahkahalar yine havalarda.
İşte tam bu noktada, aslında yukarıda da bahsettiğimiz şeyi tekrarlamamız gerekir. Duke Nukem 3D’nin bu kadar sevilmesinin en büyük nedenlerinden biri olan çevreyle etkileşim, Forever’da da had safhada olacak. Bu her oyundan önce söylenilen bi’ etkileşim değil, her türlü olaya Duke felsefesinin katılmış hali. Ki muazzam. Oyunun kendi içinde ironilere taş attığını söylemiştik aslında. İşte, bir dakika önce gayet sakin şekilde çizim yapan Duke, 10 metre yürüdükten sonra bir futbol sahasına çıkıyor. Normalde Amerikan futbolunun oynanması gereken sahada ise, Duke’a oranla aşırı büyüklükte bir uzaylı dostumuz var ve etrafa ölüm saçıyor.
Duke Nukem Forever
Tanıtım sürümünde Duke'un savaştığı eleman. Kameradaki damlacıklara dikkat tabii.
“Eğer bu işin altından sen çıkarsan [arkadaşına sesleniyor], önceki şakaların gibi alttan almam.”
İç mekanlarda grafikler fazla belli etmese de kendini, Duke dışarı çıktığında özellikle yağmur efektinin kameraya yansıtılmasının çok çok iyi olduğunu görüyorsunuz. Gerçek zamanlı olarak yağmur damlaları kameraya geliyor ve görüntü aynı derecede “damlalı” oluyor. Duke, öyle ya da böyle ki tanıtımda demoyu oynayan kişi birkaç kere başarısız oldu, karşısındaki dev uzaylıyı öldürmeyi başarıyor. “Yeter bu kadar aksiyon, biraz da mizah” diyen yapımcılar ise tam olarak burada devreye giriyor ve yere düşen uzaylının göz tarzındaki uzvunu Duke, “hazır sahadayız, biraz futbol oynayalım” dercesine güzel bir hareketle şutluyor. Tam isabet!
Duke Nukem Forever
Oyunda kullanacağımız araçlardan bir tanesi.
Bunların dışında, tam sürümde bol bol araç kullanacağımızı da belirtelim. Özellikle geniş haritalarda yol almak için türlü türlü araçlarda Duke’u görebileceğiz. PAX Fuarında bize gösterilenlerden bu sonucu rahatlıkla çıkartabiliyoruz.
Toparlamak gerekirse, Duke ne mizahından ne de uzaylılara karşı mükemmeliğinden hiçbir şey kaybetmemiş. Üstüne eli yüzü daha da düzgün, daha da hoş gözüken grafikleri almış yanına ve modern mizahın en uç noktalarını yansıtmayı kendine görev edinmiş. Belki 12 sene geçti, belki bu kadar fazla bekledik ama, diyebileceğim tek şey; Duke’un geldiğinde tüm oyunculara olmasa da kendi kafasındaki oyunculara muazzam dakikalar yaşatacağı yönünde. Ki oyun dünyasının da ihtiyacı olan tek şey, kahkaha.
Duke’un demonun sonunda özetlediği gibi; “Yeah, but after the fucking 12 years it should be.”
OyunVideosu:
işletim Sistemi: Windows XP, Windows Vista ya da Windows 7
İşlemci: Intel Core 2 Duo 2.0 GHz ya da AMD Athlon 64 X2 2.0 GHz
RAM: 1 GB
Ekran Kartı: 256 MB (Nvidia GeForce 7600 ya da ATI Radeon HD 2600)
DirectX uyumlu ses kartı
HDD: 10 GB
Oyun Hakkında:
“Bir varmış bir yokmuş. Google kurulmadan, Sony’nin Playstation 1-2-3 konsolları piyasaya sürülmeden bir fısıltı dolaşmış kulaktan kulağa. Öyle bir fısıltıymış ki bu, gerçekliği dedikodu potansiyeli olmuş; herkes “gerçekten mi?” sorusunu sormadan inanmaya zorlamış kendisini. Günlerden bir gün ise bu fısıltı gerçek olmaya, kalkmış; başaramamış. Böyle böyle 12 yıl geçmiş ve bu süre sonunda o fısıltı, gerçekleşmiş. Hem de efsanesinden bir şey kaybetmeden.”
Rocky 4'e büyük bi' gönderme var burada, ah ah. Filmi de gündemdeydi bi' ara Duke'un.
Duke Nukem Forever’ın macerası tam da masallarda anlatılacak cinsten aslında. 12 yıllık bir süreç, verilen sözler, “yıl sonunda geliyor” diye yapılan açıklamalar ve bunların ötesinde değişen ve gelişen teknoloji. 90’lı yılların başında ve daha öncesinde doğan oyuncular için daha da önemli olan bir efsanedir DNF. Öyle ki, bu aralar gerçekten çıkacağına kimsenin inanmadığı, hatta “çıkmasın, efsane olarak kalsın” diyen oyuncuları yaratan bir popülerliğe sahip olması bile yadırganmaz kimse tarafından. İşte, o efsanenin “yaşayan efsane” olmasına az biraz kala, ufak bir göz atalım dedik hep birlikte.
Sen küçükken…
Duke Nukem 3D – 1996
Duke Nukem Forever Duyurusu – 1997 (Quake 2 Motoru)
Duke Nukem Forever – 1998 (Unreal Motoru)
Duke Nukem Forever – 2005 (Quake 3)
Duke Nukem Forever – 2007 (Unreal 2.5)
Efsanenin geçmişine gittiğimizde, başlangıç noktası için Duke Nukem 3D’nin kazandığı başarıyı seçmek hata olmaz sanırım. O dönemler ID Software için çalışan George Broussard’ın oyun dünyasına kazandırdığı en başarılı yapımlardan biriydi DN3D. 96 yılında gelen ve oldukça başarı kazanan DN3D’nin ardından, bu başarıyı devam ettirecek ve firma bazında gelirlerin katlanmasını sağlayacak bir devam oyunu şarttı. İşte bu da, 2010 yılında hala “ciddi ciddi çıkıyor mu ya?” diye konuştuğumuz oyun, yani Duke Nukem Forever olacak idi. Planlar böyleydi en azından.
Duke Nukem Forever
Hell yeah! Bir dönem satışa çıkan tişörtlerden bi' örnek.
97 yılında DNF duyuruldu resmi ağızlardan. Bu duyuru aslında yanında birçok sevinç çığlıklarını da getiriyordu. Bunun sebebi, DN3D’nin kendine has karakteri ve yarattığı hava idi. Oyuncular bunu çok sevmiş ve bir sonraki adımını görmek için sabırsızlanmaya başlamıştı.
“Ne söylendiği hakkında hiçbir fikrim yok. Ve bu oyunun ne zaman çıkacağı hakkında da."
Resmî duyuru ile birlikte oyunun geliştirilmesi için, o dönemin en popüler oyun motoru olan Quake 2 seçilmişti. Aslında bu oyunun dengeleri adına iyi bir seçimdi, oyunun hızı ve kendine ait dinamikleri için kullanışlı sayılabilecek bir motordu Quake 2. Daha sonra ise, oyuncular 97 yılı içerisinde birkaç ekran görüntüsü, bir iki video ile geçiştirilmiş; 98’e merhaba denilmişti.
Yeni yıllar, yeni sözler
Windows’un yeni işletim sistemini tanıttığı yıl olan 98’de ise DNF tarafında ise ufak bi’ değişiklik vardı beklenen “ilerleme” yerine. Yapımcılar Quake 2 motorunun kendi isteklerine uymadığını belirterek Unreal’e geçtiklerini açıkladılar. Bu oyun motoru ile birlikte çok daha dinamik bir oyun geliştirebileceklerini de eklediler dip not olarak.
98-99 yılları oyun hakkında çok ufak gelişmeler ile geçip giderken, oyuncuların “çıkmaz bu oyun” söylemleri ortalığa çıkmaya başlamıştı. Milenyumun gazıyla oyunculara bir iki ufak jest ile oyunun ölmediğini anlatmaya çalışan yapımcıların elinde gösterecek fazla bir şey olmaması, oyunun ölü doğduğuna dair söylentileri güçlendiriyordu. 98-2005 yılları arasında oyun hakkında en ufak bir gelişme olmadı, oyunculara bir iki cılız video ve ekran görüntüsü dışında herhangi bir şey veremeyen yapımcıların ağzından çıkan tek olay erteleme haberleriydi.
Duke Nukem Forever
Yine 12 senelik süreçte oyunun ölmediğini yansıtan kartlardan birisi.
97 yılında yapılan resmî duyurunun ardından 8 sene geçmiş, bu süre zarfında elle tutulur hiçbir gelişme yaşanmamıştı. E haliyle oyunun gerçekliği yavaş yavaş “erteleme haberleri” olmuş, bu durum oyuncular arasında geyik malzemesi olarak kullanılmaya başlamıştı. Hatta Duke Nukem 3D’den alıntılar yaparak oyunun kendi içerisinde ironi oluşturduğunu söyleyen bir oyuncu grubu vardı ki, gülümsememek elde değildi.
Her sene sonunda erteleme haberleri ile oyuncuları oyalamaktan vazgeçen yapımcılar nihayet oyunun geliştirilme sürecinin durduğunu söylediler. Bunu yapan ilk oyunun altında imzası olan ve devam oyununu duyuran isim, Broussard idi.
“Neden bekliyoruz ki? Duke bir gün gelecek ve uzaylıları geri gönderecek. Hatta bunu yapmış bile olabilir, kendisi de onlarla gitmiştir.”
Duke Nukem Forever
Duke, bu kadar uzun süre ortalıktan yok olurken, Everest'e uğrayayım demiş anlaşılan.
Oyuncular tarafından unutulmaya başladığı sırada ise, hala bazı web siteler tarafından oyun haberlerinde kullanılan bir görüntü sızdı internete. Bu görüntüde ana karakter gözüküyordu, ama bu resmi özel yapan olay, 2007 teknolojisine ve piyasanın ortalama grafiklerine göre çok güzel ve detaylı olmasıydı. Bunun ardından DNF hakkında manşetler yer altından tekrar çıkartıldı ve oyun hakkında masallar tekrar anlatıldı. Yapımcılar ise oyunun geliştirildiğini, öyle ya da böyle oyunun çıkarılacağını söylediler.
2007’nin ardından oyun hakkındaki açıklamalar ve görseller bazında yine sessizliğe bürünülmesi oyuncular tarafından hiç de hoş karşılanmadı. Üstelik, bu sefer tamamen bu defterin kapandığından ve oyunun asla çıkmayacağından emin olan grup eskisine oranla çok daha kalabalıktı. 3D Realms’in mali krize girmesi ve ekibin yaklaşık yarısının işten çıkarılması umutları daha da azalttı. Artık çok daha güçsüz bir ekibin elinde geliştirilmeye muhtaç bir efsane yatıyor idi. Bu durum oyuncuları üzse de, 3D Realms gibi bir efsane firma yavaş yavaş kapanma sürecine girse de; aslında bütün bu gelişmeler oyunun çok daha “sağlam” bir firmaya geçiş yapmasını sağladı. O firma, Gearbox Software’den başkası değildi.
Gearbox ile yeniden
97-2007 arası olmak üzere 10 senelik süreçte fazla büyük adımlar atamayan efsane için şimdi gerçekleşen gelişmeler herkesi heyecanlandırdı. O sene içerisinde Gearbox’dan Randy oyunu resmî olarak tekrar duyurdu. Bu gelişme ile birlikte oyunun tüm takipçileri ayağa kalktı, forumlar “bu gerçekleşiyor mu?” mesajlarıyla doldu taştı ve herkes, resmî açıklama olmasına rağmen daha fazlasını istedi. Herkes inanmak istiyor, ama 10 senelik sürece bakıldığında elde hiçbir şey olmaması bu olayı zorlaştırıyordu.
“Size bir şey söyleyeyim mi? DNF “asla” gelmeyecek.”
Duke Nukem Forever
İşte Duke'a yeniden can veren adam. Randy Pitchford.
DNF’yi ilk duyuran ve bu efsaneyi yaratan adam olarak görülen Broussard bir adım geriye çekilmiş ve ipleri Gearbox’a devretmişti. İlk bakışta bu durum biraz sakat gibi gözükse de, efsanenin devredildiği isim zamanında Broussard ile çalışan Randy idi ve bu, efsanenin takipçileri için çok önemli bir detaydı. Çünkü bir efsaneyi ancak onun doğmasında pay sahibi olanlar anlayabilirdi.
Fuarda bulunan ve fuarı canlı olarak takip eden binlerce oyuncu hala tam olarak inanamamıştı bu gelişmelere. 10 senenin ardından bu kadar hızlı adımların atılması, efsanenin doğasına aykırıydı. Ancak Randy sahneye çıktığında sessizlik oldu ve demoların bulunduğu konsollara hücum edilmeden önce, dev ekranda son kez video girildi. İşte bu, oyunun gerçekten geldiğinin kanıtı idi. 97’de duyurulan efsane, kanlı canlı olarak geliyor idi. Duke, yeniden uzaylıların kıçını tekmelemek için oradaydı ve bu, her zamankinden eğlenceli, her zamankinden mizahi ve her zamankinden bel altı olacaktı.
Duke Nukem Forever
Bu sahnedeki amaç XBOX360 kontrollerini göstermek değil elbette.
Demoyu çok az kişi oynama fırsatına erişti. Oynayanlar çıkışta ne kadar etkilendiklerini anlattı, 12 senelik efsane yerinin demosunun mükemmeliğine bıraktı. Duke Nukem 3D ile başlayan bu macera, DNF’nin 12 sene sonra gerçekten geliştirilmesi ile sonuna yaklaştı.
Bir de oyunun geliştirilme süreciyle alakalı güzel bir noktayı söylemek istiyorum. Unreal 2.5’e geçilmeden önceki dönemde, yani 2006’dan sonraki günlerde oyunun geliştirilmesinin şimdilik rafa kaldırıldığını, o dönem başında bulunan Broussard hoş bir cümleyle açıklamıştı; "domuzlar ne zaman uçarsa Duke, o zaman gelecek". Bu cümleyle birlikte o dönem birçok oyuncu hayal kırıklığına uğramış, geyik konuları “domuzlara motor mu taksak, hatta Duke’un motorlarından olsun.” moduna dönüşmüştü. İşte, o cümle bir süre kendi havasını yaratsa da, oyunun tekrar resmî olarak duyurulmasında büyük bir atıfa konu oldu. Randy’nin resmî açıklamasından önce, domuzların kanatlanıp uçtuğu bir resim yayınlandı. Zaten bu resmi gören oyuncular, resmî açıklamayı beklemeden sevinç çığlıklarına boğulmuştu.
Başka hiçbir oyunun sahip olamadığı derece sancılı geçen geliştirilme sürecinde oyuncular dışında Duke’ında canı sıkılmıştı. Gelin, efsanenin tarihinden sonra biraz günümüze gelelim ve DNF’nin bizlere neler getireceğine bakalım.
It’s done
Yapım sürecinde sırasıyla Quake 2, Unreal, Quake 3, Unreal 2.5 motorlarıyla geliştirildi efsane. Son resmî açıklamada PC, Playstation 3 ve Xbox360 platformları için geliştirildiği de eklendi dip not olarak. Zaten deneme sürümü Xbox360 sürümüyle tanıtıldı oyunculara.
“Hala inanamıyorum. Birkaç saat önce demoyu oynadım ama hayır, yönlendirdiğim karakter Duke olamaz. Aman tanrım.”
Tanıtım yapılırken, önce oyunun uzun geliştirilme sürecine taşlar atıldı yapımcılar tarafından. Bu süre zarfında kendilerinin ne yaptıklarını falan söylediler esprili bir dil ile. Arkasından ise dev ekranda deneme sürümü başladı ve herkes, ciddiyetle izlemeye koyulurken 2 saniye içerisinde kahkahalarını engelleyemez konuma geldiler.
Duke Nukem Forever
Oyundaki çevre etkileşimleri tahta silmeye kadar dayanıyor. Arkasından ise çizim geliyor.
Deneme sürümü, Duke’un tuvalette ihtiyacını gidermesiyle başlıyor. Mükemmel bir seçim gibi gözükmeyebilir ilk başta ama, daha ilk ekrandan bu kadar ters ve bu terslikteki bi’ görüntünün içine espri katılması mükemmel olmuş. Arkasından ise, tuvaletten çıkıp (ki burada epey bi’ vakit geçiriyor) ofisin holüne doğru gidiyor. Burada belki de geleceği değiştirecek bir projeye imza atılmak üzere ama Duke işleri kolaylaştırmak ve hızlandırmak için, eline silgiyi alıp önce çizimi temizliyor, ardından ise tahtaya kendi kafasındaki çizimi yapıyor. Tabii kahkahalar yine havalarda.
İşte tam bu noktada, aslında yukarıda da bahsettiğimiz şeyi tekrarlamamız gerekir. Duke Nukem 3D’nin bu kadar sevilmesinin en büyük nedenlerinden biri olan çevreyle etkileşim, Forever’da da had safhada olacak. Bu her oyundan önce söylenilen bi’ etkileşim değil, her türlü olaya Duke felsefesinin katılmış hali. Ki muazzam. Oyunun kendi içinde ironilere taş attığını söylemiştik aslında. İşte, bir dakika önce gayet sakin şekilde çizim yapan Duke, 10 metre yürüdükten sonra bir futbol sahasına çıkıyor. Normalde Amerikan futbolunun oynanması gereken sahada ise, Duke’a oranla aşırı büyüklükte bir uzaylı dostumuz var ve etrafa ölüm saçıyor.
Duke Nukem Forever
Tanıtım sürümünde Duke'un savaştığı eleman. Kameradaki damlacıklara dikkat tabii.
“Eğer bu işin altından sen çıkarsan [arkadaşına sesleniyor], önceki şakaların gibi alttan almam.”
İç mekanlarda grafikler fazla belli etmese de kendini, Duke dışarı çıktığında özellikle yağmur efektinin kameraya yansıtılmasının çok çok iyi olduğunu görüyorsunuz. Gerçek zamanlı olarak yağmur damlaları kameraya geliyor ve görüntü aynı derecede “damlalı” oluyor. Duke, öyle ya da böyle ki tanıtımda demoyu oynayan kişi birkaç kere başarısız oldu, karşısındaki dev uzaylıyı öldürmeyi başarıyor. “Yeter bu kadar aksiyon, biraz da mizah” diyen yapımcılar ise tam olarak burada devreye giriyor ve yere düşen uzaylının göz tarzındaki uzvunu Duke, “hazır sahadayız, biraz futbol oynayalım” dercesine güzel bir hareketle şutluyor. Tam isabet!
Duke Nukem Forever
Oyunda kullanacağımız araçlardan bir tanesi.
Bunların dışında, tam sürümde bol bol araç kullanacağımızı da belirtelim. Özellikle geniş haritalarda yol almak için türlü türlü araçlarda Duke’u görebileceğiz. PAX Fuarında bize gösterilenlerden bu sonucu rahatlıkla çıkartabiliyoruz.
Toparlamak gerekirse, Duke ne mizahından ne de uzaylılara karşı mükemmeliğinden hiçbir şey kaybetmemiş. Üstüne eli yüzü daha da düzgün, daha da hoş gözüken grafikleri almış yanına ve modern mizahın en uç noktalarını yansıtmayı kendine görev edinmiş. Belki 12 sene geçti, belki bu kadar fazla bekledik ama, diyebileceğim tek şey; Duke’un geldiğinde tüm oyunculara olmasa da kendi kafasındaki oyunculara muazzam dakikalar yaşatacağı yönünde. Ki oyun dünyasının da ihtiyacı olan tek şey, kahkaha.
Duke’un demonun sonunda özetlediği gibi; “Yeah, but after the fucking 12 years it should be.”
OyunVideosu:
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Yorum Gönder