Soru: Ben Avrupa'dan
yazıyorum. Benim sorum birçok Müslümanın sorup da tam kesin cevap
alamadığı sorulardan biri. Sorum şöyle: Hocam Müslümanların dışarıda
yaşarken bir gayr-i müslimle arasında geçen problemi nasıl çözülecek?
Çünkü Nisa Suresi 60. ayete göre "kim tağutun mahkemesine giderse kâfir
olur" deniliyor. Nasıl hareket etmeliyiz?
Cevap:
Sözünü ettiğiniz ayetler şöyledir:
60. “Şunları görmez misin? Hem sana indirilene hem senden önce
indirilene inandıklarını sanıyorlar hem de o azgının / tağutun önünde
yargılanmak istiyorlar. Oysa bunlara, onları tanımama emri verilmiştir. O
şeytan ise bunları derin bir sapıklığa düşürmek istemektedir.
61. Onlara “Allah’ın indirdiğine ve bu Elçi’ye gelin” dendiği zaman, o münafıkların senden büsbütün uzaklaştıklarını görürsün.
62. Kendi elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir iş geldiğinde
halleri ne olacak? O zaman sana gelip Allah’a yemin ederek diyecekler
ki, “Biz sadece iyilik etmek ve arayı bulmak istemiştik.”
63. Onlar var ya onlar! Onların kalplerinde olanı Allah bilir. Onlara
karşı dikkatli ol, öğüt ver, Onların içlerine işleyecek etkili sözler
söyle.
64. Biz hangi elçiyi gönderdiysek, bizim bilgimiz altında kendisine
boyun eğilsin diye göndermişizdir. Onlar kendilerini kötü duruma
düşürdüklerinde sana gelseler ve (senin huzurunda) Allah’tan bağış
dileselerdi, sen de onların bağışlanması için dua etseydin, o zaman
Allah’ın tevbeleri kabul ettiğini ve ne kadar merhametli olduğunu
elbette göreceklerdi.
65. Hayır; Rabbine and olsun ki bunlar inanmazlar. Ama aralarında
çekiştikleri şeylerde seni hakem yapar, sonra verdiğin kararı, içlerinde
bir sıkıntı duymadan kabul eder ve tam olarak teslim olurlarsa o
başka.” (Nisa, 4/60-65)
Bu ayetleri dikkatle düşünürseniz bunların sizin durumunuzda olan
biri ile ilgili olmadığını kolayca anlayabilirsiniz. Bulunduğunuz yerde
hakkınızı almanın tek yolu onların mahkemesine gitmek olduğu için
gidebilirsiniz.
Soru: Gayri Müslim bir
ülkede trafik polisine rüşvet vermenin hükmü nedir? Diyelim ki bir
eksiklikten veya bir problemden dolayı trafik memuru beni çevirdi. Benim
bu sorunu küçük bir meblağ rüşvet vererek kurtarma durumum söz konusu
iken memurun keseceği daha yüksek bir cezayı ödememin ve üstelik bu
cezanın tağutun bekçilerine sermaye olarak verilmesi gibi durumlar söz
konusu olunca bu gibi rüşvet meselelerinin hükmü nasıl olacaktır?
Cevap:
Vize ile bir ülkeye girmiş olan kişi, onların yasalarına uymayı
kabul etmiş, buna karşılık onlar da bu kişiye karşı bir takım
sorumluluklar üstlenmiş olurlar. Trafik kuralları gibi hem bireyi hem de
toplumu yakından ilgilendiren bir konuda kurallara aykırı davranmak bir
Müslümana yakışacak davranış değildir. Bu durumda sıra ceza ödemeye
gelince “tağutun bekçilerine sermaye ödememe” bahanesine sarılmak kabul
edilemez. Kurallara uymak zorundasınız. Uymazsanız ceza ödemeye razı
olmalısınız.
Soru: Avrupa'da
bulunduğumuz ülkenin vatandaşlığına girebilmemiz için bizlerden o
ülkenin kanunlarına ve kraliçesine ya da devletine sadakat
göstereceğimize dair hem sözlü hem de yazılı olarak yemin etmemiz
isteniyor. İmzalamazsak o ülkenin vatandaşlığına geçemiyoruz. Ancak bize
kendi ülkemizin pasaportuyla o memlekette kalabilmek için oturma izni
veriyorlar. Burada konuyla ilgili "yemin edenin kafir olacağı gibi..."
çok değişik iddialar var. Bu konuya delilleriyle birlikte açıklık
getirir misiniz?
Cevap:
Allah-u Teâla şöyle buyuruyor: “Müminler müminleri bırakıp da kâfirleri veli edinmesinler.
Bunu kim yaparsa Allah’tan bir şey beklemesin, onlardan korunmak için
yaparsanız o başka. Allah, sizi kendisinden sakınmanız için uyarır,
dönüşünüz Allah’adır.” (Ali İmran 3/28)
Siz, müminlerin velayetini bırakarak kâfirlerin velayetine
geçmiyorsunuz, ayrıca bu tavrınız sizin için bir koruma sağlamaktadır.
Allah Teala kâfirlerin veliliğini kabul etme konusuna şöyle açıklama getirmektedir. “Allah, din hususunda sizinle savaşmayan ve sizi yurdunuzdan
çıkarmayan kimselere iyilik etmenizi ve değer vermenizi yasaklamaz.
Allah değer bilenleri sever. Allah sadece, din hususunda sizinle savaşmış, sizi
yurdunuzdan çıkarmış ve çıkarılmanıza destek vermiş kimselere yakınlık
göstermenizi yasaklar. Onlara yakınlık gösterenler zalimlik etmiş
olurlar.” (Mümtehine 60/8-9)
O ülkeler sizin dininize karışmazlar. Oralarda hâkim olan hukuk
sistemi herkesin inancını yaşamasına müsaade eder. Ayetlerdeki diğer
yasakları da bunlar yapmamışlardır. Dolayısıyla yukarıda belirttiğiniz
iddiaların tamamı yersizdir.
Eğer bulunduğunuz ülkeler dininizi hafife alıyor ve alay konusu
yapıyorlarsa, onların vatandaşlığına giremezsiniz. Allah Teala şöyle
buyuruyor: “Müminler! Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden
dininizi hafife alan ve oyun konusu yapan kimseleri ve diğer kâfirleri
kendinize veliler yapmayın. İnanıyorsanız Allah’tan korkun.” (Maide 5/57)
Bir Çocuk Sevdim 9.Bölüm Fragmanı izle, Bir Çocuk Sevdim 9.Bölüm özeti izle, 4 Kasım 2011 Bir Çocuk Sevdim 9.Bölüm kanal d izle
Kanal d nin sevilen dizisi bir çocuk sevdim 9.bölümü ile 4 Kasım 2011
(cuma) günü yeni bölümü ile kaldığı yerden devam ediyor. Bir çocuk
sevdim dizi herkez tarafından kısa sürede sevildi bu dizi hakkında
yorumlarınızı bizimle paylaşabilirsiniz.
Sistem Gereksinimleri: OS: Windows XP / Vista / 7
İşlemci: Intel Pentium IV 2.4 GHz
RAM: 1 GB (XP) / 1.5 GB (Vista / 7)
Ekran Kartı: Pixel Shader 2.0
vRAM: 128 MB
HDD: 1 GB
Oyun Hakkında: Destansı bir macerada içinizdeki korsanı veya yaramaz asili ortaya çıkarın! The Sims Medieval: Pirates & Nobles macera paketi ortaçağ krallığınız için yeni görevleri, hazine avları ve yüzlerce yeni eşya ekleyecek.
The Sims Medieval'ın ilk macera paketi oyunculara Sims markasının başlıca unsurlarından biri olarak, daha fazla özgürlük sunacak diyen The Sims Studio Genel Müdürü Scott Evans, "Yönlendirilmeyi seven oyuncular yeni görevler ve yeni bir Krallık Amacı bulurken, The Sims'in kum havuzu oyununu tercih edenler ise Orta Çağ yaşamını keşfetmek için daha fazla zaman sahibi olacaklar" diye konuştu.
The Sims Medieval: Pirates and Nobles oyunculara oyunun her alanında daha fazla çeşitlilik ve yeni seçenekler sunuyor. Oyuncuların kahramanlık hikayeleri krallığına Aarbyville Korsanları ve Tredony Asillerinin gelişiyle başlıyor ve kılıç dövüşleri, aşk ilişkileri, büyük maceralar ve gizemlerle devam ediyor. Kahramanlık görevlerinden hoşlananlar, gençlik pınarını bulmak veya krallığı kötü kalpli bir büyücüden korumak gibi görevlere katılabilecekler. Tredony ve Aarbyville arasındaki savaş, oyuncuların krallıklarını şekillendirmeleri için yeni bir amaç ve fırsatlar da doğuruyor. Oyuncular bir kral veya kraliçe, veya şövalye veya demirci olabilecekler ve yolculuklarına uygun biçimde hazırlanabilecekler. Haritalar, kürekler, nadir hazineler ve sürpriz tehlikelerle dolu hazine avcılığı heyecan verici yeni bir özellik eklerken, oyuncuları da Kahraman Sim’lerini geliştirecek ödüller kazanmaya cesaretlendirecek. Eklenen diğer yeni öğeler arasında isim verip eğitebileceğiniz kuşlar ve sorgu sandalyesi de bulunuyor.
The Sims Medieval: Pirates and Nobles, oyuncuların efsanevi kılıçlar yaratabilecekleri veya kraliyet düğünlerini yeni moda eşyalarıyla güzelleştirebilecekler korsan ve asil temalı yeni eşyalar da sunuyor. Yeni imza eşyaları ödül veya ceza olarak kullanılabilecek. Kahraman Sim'ler şahin veya papağan gibi evcil hayvanlar taşıyabilecekler. Eğer Sim’iniz yaramazlığa eğilimliyse, sorgu sandalyesi gibi ekstrem cezalara başvurabileceksiniz.
Sistem Gereksinimleri:
İşletim Sistemi: Windows XP/Windows Vista/Windows 7
İşlemci: Single Core 2.4GHz veya Dual Core 2.0 GHz veya eşdeğeri
RAM: 1.5 GB
Ekran Kartı: 256 MB DX9c uyumlu ekran kartı. Geforce 6800, Ati X1600 veya daha iyisi.
HDD: 9 GB
Oyun Hakkında:
Harry Potter and the Deathly Hallows – Part 2 yeni savaşları, karakterleri, büyüleri ve maceraları filmden önce keşfetmenizi sağlayacak. Harry Potter serisinin son filmi gösterime girmeden oyunuyla maceralı bir keşfe çıkabilirsiniz. Oyunda Harry Potter'a arkadaşlarını Death Eaters'dan korumak için yardım etmeniz gerekiyor. Maceranın son savaşına tanıklık etme fırsatını kaçırmayın.
J.K. Rowling'in fenomen haline gelen serisi Harry Potter efsanesi Ölüm Yadigarları ile sona eriyor. Tıpkı sinemada olduğu gibi oyun dünyasına da iki parça halinde adım atan Ölüm Yadigarları'nın bu ikinci yapımında maceranın sonuna tanıklık ediyoruz.
Harry Potter ve büyü dünyasını derinden sarsan Lord Voldemort savaşının nihayete ereceği ikinci kısımda, maceranın son savaşı da gözler önüne seriliyor. ilk bölümdekine benzer bir oynanış vaat eden Ölüm Yadigarları Bölüm 2'de, serinin ünlü karakterlerini yönetiyoruz.
Soru: TOKİ ödemelerinde
borç bakiyesi ve aylık taksitler her yılın Ocak ve Temmuz aylarında
olmak üzere yılda iki kez, bir önceki 6 aylık dönemdeki memur maaş artış
oranı, ÜFE ve TÜFE oranlarından en düşük olana göre artırılmaktadır.
Buna göre TOKİ’nin alt gelir grubuna yönelik olan bu projesinden ev
almak caiz midir?
Cevap:
Verdiğiniz bilgilere göre TOKİ’nin düzenlediği bu projede yapmak
istediği, enflasyona karşı kendini korumak olmalıdır. İslam fıkhı
açısından borçlanmalardan enflasyon farkını almak caizdir. Bu sebeple o
evi alabilirsiniz.
Borçlu ile alacaklı sadece enflasyon oranında bir artış konusunda
anlaşabilirler. Bunun üzerindeki artışlar faize girer. Bu konuda
sitemizde BORÇLANMALARDA ENFLASYON FARKI başlıklı bir yazı
bulunmaktadır.
Soru: İnşaat başlamadan
daireleri satmak, satın almak caiz midir? Henüz daha temelini bile
görmediğimiz bir binadan daire alıyoruz. Ortada olmayan bir şeyi almak
caiz oluyor mu?
Cevap:
Gayrimenkulle ilgili bütün özellikler projede ileride haksızlık
ve anlaşmazlığa yol açmayacak şekilde belirlenirse, fıkıhtaki İstisna
(sipariş) akdi kuralları doğrultusunda böyle bir işlem caiz olur.
“İstisna bir sipariş akdi, bir malın üretimi için imalatçıyla yapılan anlaşmadır. (…)
İleri bir tarihte teslim alınacak veya üretilecek bir malın bedelinin
tamamen veya kısmen ödenmesi fiyatı ucuzlatır. Peşin 100 lira olan bir
malın iki ay vadeli fiyatı 110 lira olursa, bedelin tamamının iki ay
önceden verilmesi halinde fiyatı 90 lira civarında olabilir. Burada da
bir mal alımı yapıldığı için faizli işlemden söz edilemez. Ama bu,
faizsiz sermaye temini yoludur.” KAYNAK: Abdulaziz Bayındır, Ticaret ve Faiz, Süleymaniye Vakfı Yayınları, İstanbul, 2007, s: 145-146)
Libya eski lideri Muammer Kaddafi öldü. Kaynaklar, Kaddafi'nin bir
konvoyla intikal ederken NATO destekli hava saldırısında yaralandığını,
bilahare öldürüldüğünü bildirdi. Cenaze, güvenlik nedeniyle Misrata’da
gizli bir yere götürüldü.
20 Ekim 2011
Muammar Ebu Minyar el-Kaddafi
Libya Eski Devlet Başkanı
7 Haziran 1942 tarihinde Libya’nın Sirt şehrinde doğdu. 1963 yılında
Libya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Tarih Bölümü'nü bitirdi. Daha sonra
Bingazi'deki Askeri Akademi'ye girdi. 1966 yılında Mezun olduktan sonra
İngiltere'ye giderek askeri alanda uzmanlık eğitimi gördü. 1956'da
antisiyonist hareketlere katıldı. 1959 yılında okul arkadaşlarıyla
ileride Özgür Subaylar Hareketi adını alacak gizli bir örgüt kurdu.
1969'da yüzbaşılığa yükseldi. 1 Eylül 1969’da, bu gizli örgüte dayanarak
Libya Kralı I. İdris'e karşı darbe yaptı. Albay rütbesi alarak silahlı
kuvvetler komutanı oldu. Devrim Komuta Konseyi adına denetimi ele
geçirip anayasal kuruluşları feshetti. İslam ilkelerine dayanan yeşil
sosyalizm kuracağını açıkladı. Arap birliği için çalışacağını, bağımsız
ülkelerle birlikte ırkçılığa, sömürgeciliğe ve toplumsal ezgiye karşı
çıkacağını söyledi. Cemal Abdülnasır'ı örnek aldı. Mısır'da
gerçekleştirilen reformları kendi ülkesinde de uygulamaya başladı.
İngiliz askeri üstlerini ve birliklerini ülkeden çıkardı. Petrol
şirketlerini millileştirdi. İtalyan ve Yahudi azınlığın mal varlığına el
koydu. Bazı Afrika ülkelerindeki müslümanlara ve Arap ülkelerindeki sol
eğilimli hareketlere destek oldu. SSCB'yle yakın ilişkiler geliştirdi.
(1982-1983) yılları arasında Afrika Birliği Örgütü'nün dönem
başkanlığını yaptı. 20 Ekim 2011 tarihinde öldürüldü.
KRONOLOJİ
Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi’nin 42 yıllık rejiminin kronolojisi.
1969:
O zaman 27 yaşında bir yüzbaşı olan Muammer Kaddafi, büyük oranda
barışçıl bir askeri darbeyle monarşiyi devirdi ve Libya’nın tartışmasız
lideri oldu.
1970’ler:
Kaddafi, şirketlerin millileştirilmesi gibi sosyalist bir sistem kurmak gibi ulaşılması güç değişiklikleri başardı.
1980’ler:
Kaddafi, Batı tarafından “terörist” olarak nitelenen grupları desteğini
artırdı. Bunlar arasında İRA ve Filistinli gruplar da bulunuyordu.
Berlin’de Amerikan askerlerinin uğrak yeri olan bir diskoteğin
bombalanmasından sorumlu tutulmasının ardından Amerikan jetleri 1986’da
Libya’yı bombaladı. Kaddafi’nin üvey kız çocuğu öldürüldü.
1988:
İskoçya’nın Lockerbie kentinde Pan Am uçağı şüpheli Libyalı ajanlar tarafından bombalandı. Çoğu Amerikan 270 kişi öldü.
1999:
İmajını düzeltme çalışmalarının bir parçası olarak Kaddafi, Lockerbie davasında şüpheli olan iki kişiyi yetkililere teslim etti.
2001:
Bir İskoç mahkemesi, Lockerbie sanıklarından biri olan Abdülbasit
al-Megrahi’yi suçlu buldu ve ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Diğeri
ise aklandı.
2003:
Ülkesini izolasyondan kurtarma girişimleri kapsamında Libya, Lockerbie
saldırısının sorumluluğunu kabul etti ve 270 kurbanın ailelerinin her
birine 10 milyon dolar tazminat ödedi. Ayrıca bütün kitle imha
silahlarını temizleme vaadinde bulundu.
2009:
Libya, Kaddafi’nin iktidardaki 40’ıncı yılını kutladı. Al-Megrahi,
İskoçya’dkai hapishaneden prostat kanseri gibi sağlık sorunlarından
dolayı serbest bırakıldı. Libya’da bir kahraman gibi karşılandı.
16 Şubat 2011:
Libya’nın ikinci büyük kenti Bingazi’de göstericilerle polis arasında
çatışmalar yaşanmaya başladı. Göstericiler, Bingazi ve iki başka şehirde
polis istasyonlarını ateşe verdi. Kaddafi, memur maaşlarını iki katına
çıkararak ve 100 kadar İslami militanı serbest bırakarak ayaklanmaları
yatıştırmaya çalıştı.
17 Şubat 2011:
Göstericiler, yasağa rağmen beş farklı şehirde gösteriler düzenlemeye
başladı. Hükümet yanlıları ile muhalif göstericiler arasındaki
arbedelerde en az 20 kişi öldü. Ülkede ilk kez internet kesintileri
yaşanmaya başladı.
18 Şubat 2011:
Güvenlik güçleri gösterileri sert bir şekilde bastırmaya başladı.
Bingazi’de göstericilerin, Kaddafi’nin saraylarından birine yürümeye
çalışması üzerine 35 gösterici öldürüldü.
19 Şubat 2011:
Hükümet yanlısı gruplar, ölen protestocuların cenazelerine katılanların
üzerine ateş açtı. Özel kuvvetler de aralarında kamp kuran avukatlar ve
yargıçların da bulunduğu göstericilerin üzerine saldırdı. Ülkede
internet erişimi tamamen kesildi.
20 Şubat 2011:
Gösteriler başkent Trablus’a yayıldı. En az 60 kişi hayatını kaybetti.
Toplamda ölü sayısının 200’ün üzerinde olduğu sanılıyor. Kaddafi’nin
oğlu Seyfülislam Kaddafi, ordunun arkasında olduğu babasının hala
görevde olduğunu “son adam, son kadın ve son kurşuna” kadar
savaşacaklarını söyledi.
21 Şubat 2011:
Kaddafi rejimi sarsılmaya başladı. Yurtdışı misyonlarında görev yapan
bazı diplomat ve elçiler ile adalet bakanı istifa etti. Protestocular
Bingazi’nin kontrolünü ele geçirdi. Trablus’taki göstericilerin üzerine
savaş uçaklarından ateş açıldığı bildirildi.
Soru: Emin Evim veya Emin Otomotiv’den ev veya araç almakta bir sakınca var mıdır? Bu sistem faizli midir?
Cevap:
15 Aralık 2010 Çarşamba günü Emin Evim/Otomotiv yetkilileri ile
vakfımızda bir görüşme yaptık. Bu görüşmede şirket yetkililerinin
Peşinatlı Erken Teslim, Vade Ortası Teslim ve Çekilişli Sistem hakkında
verdiği bilgilere göre bu üç sistemin de faizle bir alakası olmadığı
anlaşılmıştır. Bu sistemden herhangi biriyle ev veya araç sahibi
olmanızda bir sakınca yoktur.
Emin Otomotiv’in “organizasyon ücreti” adı altında talep ettiği para yaptığı hizmetin bedeli olup caizdir.
Sistemlerden birinin çekilişli olmasının da bir sakıncası yoktur.
Soru: Hocam, kaçak bir mal mesela kaçak bir telefon almak günah mı?
Cevap: Kaçak bir malı satın almak her şeyden önce yasal değildir. Böyle yapmakla hem kendinizi hem de başkalarını kötü duruma sokmuş oluyorsunuz. Bu konuya kul hakkı açısından bakılmalıdır. Ayrıca, bugün ilgili kuruluşlar tarafından geliştirilmiş olan sistemler satın almış olduğunuz kaçak bir cep telefonunu çalıştırmanızı engelleyebilmekte ve böylece, o malı kullanım dışı tutabilmektedir.
Kaçak bir mal satın almak o malı satan kişinin piyasaya daha çok kaçak mal sürmesine ve dürüst davranan tüccarları ciddi oranda zarara sokmasına sebep olmaktadır. Bu durumda o kişi haksız kazanç elde etmiş olur.
Bugün öğle saatlerinde Van'da meydana gelen deprem bilişim şirketlerini
de harekete geçirdi. Turkcell, Vodafone, Avea ve Türk Telekom,
abonelerine bir dizi kolaylık sağlayacak.
Van'da meydana gelen depremle ilgili olarak gerek resmi gerekse özel
kurum ve kuruluşların destekleri sürerken telekomünikasyon firmalarından
da yardım duyuruları geldi.
GSM sektöründe faaliyet gösteren Turkcell, Avea ve Vodafone açıklama
yaparak bölgedeki iletişimin kesilmemesi için özel ekipler devreye
aldıklarını belirtti. Turkcell bölgede yaşayan ön ödemeli müşterilerine 1
ay boyunca kullanılabilecek ücretsiz 100 dakika ve 100 SMS
yüklediklerini belirtti. Vodafone ise faturalı ya da faturasız bütün
abonelerine ücretsiz olarak 100 dakika görüşme ve 100 SMS hediye ediyor.
Avea da benzer bir çalışma yapacağını açıkladı.
Öte yandan Türk Telekom da 23 ve 24 Ekim tarihlerinde deprem
bölgesindeki tüm abonelerinin şehir içi/şehirlerarası görüşmelerinin
bedava olacağını açıkladı. Benzer uygulama bölgedeki ankesörlü
telefonlar için de geçerli olacak.
İşte firmalardan TEKLOPEDİ iletişim email adresine ulaşan açıklamalar:
Turkcell'in açıklaması:
Türkiye’nin lider iletişim ve teknoloji şirketi Turkcell, 7.2
büyüklüğündeki depremin meydana geldiği Van’da, ön ödemeli
müşterilerinin acil ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için, 1 ay boyunca
ücretsiz olarak kullanabilecekleri 100 dakika ve 100 kısa mesaj (SMS)
yüklüyor.
Depremden etkilenen bölgelerde müşterilerimiz acil durumlarda 112 ve 155
nolu ‘acil durum haberleşme’ numaralarını da arayabilirler.
Vodafone Türkiye'nin açıklaması:
Vodafone Türkiye, depremden etkilenen abonelerinin iletişim
ihtiyaçlarına destek olmak amacıyla Van ve çevresindeki bulunan faturalı
ve faturasız tüm abonelerine 1 ay geçerli olmak üzere, her yöne 100 dk
görüşme süresi ve 100 SMS yükledi. Ayrıca, son bir ay içerisinde borcu
nedeniyle hattı kapanan bölgedeki tüm faturalı abonelerinin de hatlarını
kullanıma açacak ve bu abonelerine 1 ay geçerli olacak her yöne 100 dk
görüşme süresiyle 100 SMS yükleyecek.
Kesintisiz iletişim çalışmaları kapsamında Vodafone Türkiye daha önce
koordinasyonun sağlanması için bölgede 2 kriz masası oluşturmuş,
iletişimin kesintisiz sürmesi amacıyla ilk aşamada bölgede 11 adet mobil
istasyonu devreye sokmuştu. Ayrıca, bölgedeki yoğun elektrik kesintisi
sebebi ile iletişimin sekteye uğramaması amacıyla mevcut baz
istasyonlarının da jeneratör desteği ile çalışması sağlanmıştı. Ayrıca
Vodafone Türkiye, deprem bölgesine tam donanımlı 70 kişiden oluşan 35
tane teknik ekip gönderdi.
Avea'nın açıklaması:
Bugün saat 14:00 sularında gerçekleşen depremin hemen sonrasında;
gereken önlemleri almak üzere harekete geçtik. Avea abonelerimizin
kesintisiz iletişimlerini sağlamak adına, farklı şebeke bölümlerine
yönelik Acil Müdahale Ekiplerimizi oluşturduk. Bölgede yaşanan
hatlardaki yoğunluk nedeniyle Avea olarak bu yoğunluğu azaltmak adına en
hızlı şekilde Trabzon, Erzurum, Adana ve Konya illerimizden mobil
istasyon ve ek ekip yönlendirmesini gerçekleştirdik.
Bölgedeki tüm abonelerimize acil durumlar için 112 ve 155'i aramaları
yönünde mesajları ilettik. Ayrıca depremden etkilenen bölgedeki
abonelerimizin mağduriyet yaşamamaları adına; faturalı ve faturasız tüm
müşterilerimizin telefon hatlarına Avea'dan ücretsiz ek dakika ve SMS
yüklemesi gerçekleştirilmektedir.
Fatura ödenmemesinden dolayı daha önce kullanıma kapatılmış olan hatlar
ücretsiz olarak kullanıma açılması için gerekli çalışmalar
yürütülmektedir. Önümüzdeki dönemde bölgede hizmet alan müşterilerimizin
fatura ödemelerine ilişkin herhangi bir kapanma yaşanmaması amacı ile
de gerekli işlemler gerçekleştiriliyor.
Kentte depreme bağlı olarak elektrik kesintisi yaşansa da, elde var olan
uzun ömürlü güç kaynağı desteğinden ötürü mobil şebekemizin
çalışmasında herhangi bir aksama olmayacaktır.
Türk Telekom'un açıklaması:
Türk Telekom, Van ve Van’a bağlı tüm ilçe ve köylerde, deprem
dolayısıyla mağdur olan yöre halkına destek oluyor. Telefon ve ADSL
hizmetinin kesintisiz olarak verilmeye devam edildiği deprem
bölgesindeki Türk Telekom müşterileri, ev ve iş telefonlarından 23 ve 24
Ekim 2011 tarihlerinde şehir içi ve şehirlerarası yönüne yapılan tüm
aramaları ücretsiz olarak gerçekleştirebilecek.
Ayrıca ankesörlü telefonlardan şehir içi ve şehirlerarası aramalar,
ankesörlü telefon kartı kullanılmadan, ücretsiz olarak yapılabilecek. Bu
uygulama 24 Ekim 2011 Pazartesi günü boyunca geçerli olacak.
Dünya, Kaddafi'nin öldürülmesini ve medyanın bu ölümü ele alışını
tartışıyor. Tarihe damga vuran diğer diktatörlerin de sonu farklı
olmamıştı.
Libya’nın devrik lideri Muammer Kaddafi’nin canlı yakalanıp asiler
tarafından linç edilmesi tarih sayfalarında kalmış eski diktatörlerin
sonlarını akla getirdi. Halkları tarafından istenmeyen adam ilan edilen
diktatörlerin çoğu ecelleriyle değil kurşuna dizilerek, intihar ederek
ya da idam edilerek ölüyor. En büyük ortak noktaları ise son sözlerinde
saklı: ‘Sahiplik duygusu’. Diktatörler genellikle son nefeslerini
vermeden hemen önce ülkelerinin ‘kendilerine ait’ olduğunu vurgularken
üzerlerinde yaşayan insanları da kendi çocukları olarak betimlemiş.
Tıpkı Kaddafi’nin 42 yıllık iktidarının ve 69 yıllık yaşamının ardından
memleketi Sirte’de halkı tarafından linç edilirken “Ben sizin babanızım,
evlatlarım; beni öldürmeyin, haramdır” sözlerinde yansıttığı gibi...
Benito Mussolini-İtalya:‘Beni göğsümden vurun’
İtalya’nın
faşist lideri Mussolini, İkinci Dünya Savaşı’yla halk desteğini de
kaybetti. İspanya’ya kaçma teklifini reddeden 23 yıllık diktatör, 28
Nisan 1945’te Alman üniformasıyla kaçarken yakalandı. İtalya Kurtuluş
Komitesi’nin da hakkında aldığı idam kararı hemen uydulandı. Son sözleri
“Beni göğsümden vurun” oldu. Cesedi Milano’da ayaklarından asılarak
sergilendi.
Saddam Hüseyin-Irak :‘Birlik içinde kalın’
ABD’nin
Irak’a 2003 yılındaki müdahalesinin ardından 9 ay aranan Saddam
Hüseyin, memleketi Tikrit’te bir çukurda bulundu. 26 Aralık 2006’da
idama mahkum edilen 24 yıllık diktatör, 4 gün sonra asıldı. İdamından
hemen önce halkına: ‘Birlik içinde kalın ve İran’a güvenmeyin’ diyerek
seslendi.
Zeynel Abidin Bin Ali-Tunus:‘Kandırıldım, görevdeyim’
Tunus’un
24 yıllık Devlet Başkanı Zeynel Abidin Bin Ali, 2010 yılının aralık
ayında üniversite mezunu bir işsiz gencin kendisini ateşe vermesi ile
tetiklenen halk isyanının ardından 14 Ocak 2011’de yönetimi bırakarak
eşiyle birlikte Suudi Arabistan’a kaçtı. Haziran ayında, ‘Kandırılarak
buraya getirildim, görevimin başındayım” açıklamasını yaptı ama kimse
itibar etmedi.
Adolf Hitler-Almanya: ‘Cesedimi Ruslara vermeyin’
Milyonlarca
kişinin ölümünden sorumlu tutulan Adolf Hitler, 30 Nisan 1945’te
intihar etti. Almanya’nın ‘Führer’i, II. Dünya Savaşı sırasında Rusların
Berlin’e girdiği haberini alınca, 12 yıllık iktidarının bittiği
gerçeğiyle yüzleşti. Hitler’in intihar kararını, Mussolini’nin düştüğü
durumdan korkarak verdiği belirtiliyor. Son sözleri “Cesedimi Rusların
eline asla vermemelisiniz, beni Moskova’da heykel yaparlar” oldu.
Francisco Franco-İspanya:‘Nereye gidiyorlar’
Ülkesi
İspanya’yı iç savaşa sürükleyen ve ardından 36 yıl boyunca iktidarda
kalan Franco hiç bir zaman ‘devrik lider’ konumuna düşmedi.
İktidardayken hastalandı. Ziyaretine gelenler için ‘Neden geldiler’ diye
sorarken ‘Hoşçakal demek için’ yanıtı verildiğinde ‘Nereye gidiyorlar’
demesi yanındakileri şaşırtmıştı. 20 Kasım 1975’te öldü. Tüm heykelleri
söküldü.
Nikolay-Elena Çavuşesku-Romanya:‘Romanya sonsuza kadar yaşayacak’
24
yıl iktidarda kalan komünist lider Nikolay Çavuşesku baskı ve zulüm
rejiminin ardından idama mahkum edildi. Devrim Meydanı’ndaki konuşması
yuhalanınca eşi Elena ile parti binasına sığınan Çavuşesku helikopterle
kaçmaya çalıştı ama yakalandı. 25 Aralık 1989’da kurşuna dizildi. Elena
Çavuşesku’nun son sözleri, “Ben sizin annenizim” oldu. Nikolay Çavuşesku
ise “Romanya sonsuza kadar yaşayacak” dedi.
Ziya ül Hak-Pakistan: Şüpheli uçak kazasında öldü
1977’de
Pakistan’da seçimle başa gelmiş olan Zülfikar Ali Butto’yu devirdi ve
idam ettirdi. 11 yıllık diktatörlüğünün ardından 17 Ağustos 1988’de ABD
büyükelçisinin ve kurmaylarının da bulunduğu uçağın düşürülmesi sonucu
hayatını kaybetti. Ölümünün ardından seçimleri açık farkla kazanan
Zülfikar Ali Butto’nun kızı Benazir Butto başbakan oldu. Hüsnü Mübarek-Mısır :Demir kafes arkasında
Mısır’da
bu yıl ocak ayında başlayan yönetim karşıtı protestolara direnemeyerek
30 yıl süren iktidarını 11 Şubat’ta bırakan 83 yaşındaki Mübarek, bir ay
sonra tutuklandı. Sağlık sorunları nedeniyle Kahire’de bir hastanede
tedavi gören devrik lider, ilk duruşmaya 3 Ağustos’ta sedye ile
getirildi ve duruşma salonunda demir kafes ardından yatarak ifade verdi.
Pol Pot-Kamboçya: ‘Tek başıma yapmadım’
1975-79
arasında Kamboçya’nın başbakanı olan Pol Pot, kurduğu baskı rejiminde
bir milyon kişinin ölümünden sorumlu tutuluyor. Kendi destekçileri
tarafından ömür boyu ev hapsine mahkum edilen Pol Pot, 18 Nisan 1998’de
kalp krizinden öldü. Ölmeden önce ölümlerden dolayı vicdanının rahat
olduğunu söyleyerek “tek başıma yapmadım” dedi.
Nermin tesadüfen bulduğu kamerayı arkadaşlarına gösterirken, Handan’la ilgili yeni bir sır ortaya çıkıyor.
Mert, okulda sorun çıkarır ve arkadaşlarıyla kavga eder. Yasemin, Sinan’la ilk buluşmanın heyecanını yaşar. Sevim, yangın yerinde bulduğu tasla Yasemin’e şantaj yapar. Elif, okul öğretmeninin ısrarıyla çocuklarını psikoloğa götürmek zorunda kalır. Nermin, izinsiz evden çıkan oğlunu bir barda basar. Karısından şüphelenen Kudret eve gelen tv tamircisini döver. Nermin, tesadüfen bulduğu kamerayı arkadaşlarına gösterir ve Handan’la ilgili yepyeni bir sır ortaya çıkar.
Sistem Gereksinimleri:
İşletim Sistemi: Windows XP SP3, Vista / Windows 7
İşlemci: Intel Core 2 Duo / AMD
RAM: 2 GB
Ekran Kartı: 265 MB / GeForce 8800, Radeon HD 4200
HDD: 25 GB
Oyun Hakkında:
İd software deyince aklımıza genellikle ilk gelen şeyler ayndır: Doom, Quake, Wolfenstein, hatta bir tür gelir aklımıza. Nedir o ? Tabi ki FPS. Bir türü başlatan firma, bir çağın kapanması ile yeni bir çağın başlamasına büyük katkı sağlamıştı. Pc oyunculuğunun en büyük mimarının elinden bu kez alışık olmadığımız, daha önce eşine rastlamadığımız bir proje ile karşı karşıyayız : RAGE…
Belki dikkatinizi çekmiştir. İd’in yaptığı tüm oyunların isimleri hep tek kelimeden oluşur orijinalinde. Bu gelenek RAGE ile de bozulmuyor ama FPS müdavimi yapımcımız bu kez bu çizgiyi aşarak bir ilke imza atıyor. Süre gelen yıllar boyunca FPS oyunlarından başka bir tür görmediğimiz İd, yine bir fps üzerine yoğunlaşmış ama bu kez diğerleri gibi değil. İçerisinde çizgisellik azaltılmış, özgür, çevre ile etkileşim içerisinde ve en önemlisi kullanımınıza sunulmuş araçlarla. İlk bakışta Motorstorm oynuyoruz havasına girebilirsiniz ama durum çok farklı. Birkaç yıl öncesinde John Carmack, yeni bir proje üzerinde çalıştığını, yeni teknolojilerle geleceğini ve yapımda belirli aşama kaydedene kadar bunun ne olduğunu açıklamayacağını söylemişti. Akıllara doğal olarak daha önceki oyunların devam yapımları geldi ilk olarak ama Carmack, kesin bir dille bunun yepyeni bir yapım olacağını söylemişti. İşte bu andan itibaren heyecan ve meraklı bir bekleyiş başladı. Çünkü uzun yıllar sonra İd software ilk defa alışılmışın dışına çıkarak, devam oyunlarından kurtularak yepyeni bir yapımla karşımıza gelecekti. Meraklı bekleyişimizi sonlandıran ilk adım geçtiğimiz “Oyun geliştiricileri Konferansında” atıldı ve oyunun ilk teknoloji videosu gösterimi yapıldı. Oyunumuz “ İd tech 5 “ grafik motoru ile geliştiriliyor. Motorun adının sonundaki “5” ibaresinin olması, “John Carmack’ın geliştirdiği beşinci grafik motoru olması sebebiyle bu ibareyi almış” diye yorumlanabilir.
YİNE DÜNYA YAŞAMI YOK OLUYOR AMA BİZ SADECE HAYATTA KALMAK İÇİN DEĞİL, YENİ BİR DÜZEN OLUŞTURMAK İÇİN DE MÜCADELE EDİYORUZ…
Kuyruklu bir yıldızın güzel dünyamız ile çarpışması sonucu dünyadaki hayat büyük ölçüde sona erer. ( Genellikle hep öyle olur Gülümseme Geriye kalan az sayıda ki insan ise hem çetin şartlara karşı, hem de kötü güçlere karşı savaşmak zorunda kalır. Buraya kadar her şey oldukça klasik bir hikaye olarak görülebilir hatta oyunumuz klasik film Mad max ile de benzerlikler taşıyor ama hikaye oynanışa yansıdığı zaman oldukça farklı ve denenmemiş bir oyunla karşılaşacağımızdan eminim. “Baş karakterimiz yerli bir ırka mensup az sayıda insandan biri. O, gezegeni düzeltmek için uğraşanlardan biri. Yine de bir rejim var ama kötü bir rejim. İşte burada hem bu rejime hem de kötü güçlere ve yaratıklara karşı mücadele edecek bir karakter.” diyor Tim Willits ve sözlerine şöyle devam ediyor : “ Bu oyun sadece fps oyunu olmayacak, bunun yanında çizgisel bir oyunla da karşılaşmacağız.” Rage, oynanışın büyük bir kısmında fps öğelerine yer verecekken, diğer taraftan da Carmack’ın maceracı öğelerine yer verecek. Her hangi bir zamanda kullandığımız araçtan inip çevreyi keşfetme şansına sahip olabileceğiz, küçük mağaralara girip, çevre ile etkileşim içerisinde olabilecek ayrıca çevredeki insanlarla da konuşabileceğiz, geniş bir envanter sistemi var ama bu bir rpg oyunu olmayacak tabi ki. Tüm bu özellikler oyunun ne kadar kapsamlı olacağının birer göstergesi. Açık ve geniş mekanlar, Fps oynanış ve yarışlar. Bu faktörleri bir araya getirince İd’in şu ana kadar ki en farklı ve orijinal yapımı ile karşı karşıya olabiliriz. Söz konusu oyunumuzda devasa büyüklükte bir dünyada olacağız.
ID TECH 5
En başta belirtmekte yarar var ki İd, grafik motoru denince en başarılı şirketlerin başında geliyor. Tabi ki bunda asıl başrolü oynayan John Carmack’ın imzası da önem taşıyor. Yeni grafik motorumuz “İd tech 5” için de yine başrolde John Carmack’ı görüyoruz. İlk bakışta çorak, dağlık bir arazide yarışan arabalar, garip binalar ve garip bir adam konuşup duruyor. Işıklandırmalar, karakter yüz mimikleri, dişler ve gözlerdeki ıslaklık ve parlaklık etkisi, toz duman, çevre tasarımları gibi faktörler çarpıyor gözümüze. Kaliteli bir iş çıkarıldığı belli. John Carmack, “İlk videoyu gösterdiğimizde insanlar bizim ne yaptığımızı anlamadı” diyor. Yeni yazılan IP içi ( Darkness adında ) tam bir yıl uğraştık ve bunun sonucunu koltuğumuza yaslanarak görüyoruz diyor. Oyun motorunun en büyük özelliklerinden biri ise dört farklı platformda da ( pc,ps3,xbox360,mac) 60 fps değerine ulaşması ve bu platformlar arasında birinin diğerine karşı avantaj ya da dezavantajının olmadığı gerçeği. Oyun dört platformda da aynı ve megatexture desteği ile devasa alanlar daha da kaliteli tasarlanacak. Oyunun yapım maliyeti ise kesin olarak söylenmese de milyonlarca doları geçiyor. Hatırlarsanız Doom3’ün yapım maliyeti yaklaşık 15 milyon dolar civarındaydı ve hala tüm zamanların en pahalı oyunlarından biri. Rage’nin de çok gelişmiş bir yapım olacağı kesin gibi. Yine bu oyunda da İd’in geleneği değişmiyor ve oyun Opengl destekli olarak geliştiriliyor. Dx10 kullanılmayacağı belirtilmiş durumda. (Yıllardır Carmack, Gates’e karşı Opengl’nin avantajlarından bahsederek Directx’e ne kadar karşı olduğunu söyleyip durur. Bu söylemlere de cevap veren Gates, bir bakıma Carmack’ın sözüne gelerek Opengl’ye de destek vermişti. )
Diğer bir konu ise artık vazgeçilmez seçenek multiplayer. Rage'de multiplayer özelliklerde olacak. Tim Willits, multiplayer’de şimdilik en azında diğer bir oyuncu ile coop olarak oynanabileceğini doğruladı. Diğer özellikler de ilerleyen günlerde gün ışığına çıkacaktır. Bir diğer dikkat çekici husus ise oyunun derecelendirmesi. Bilindiği üzere İd’in yaptığı oyunlar yetişkin seviyesine hitap eden yapımlardır. Doğal olarak M yani Mature olarak derecelendirilir. Bu oyunda ise karşımıza T yani Teen ibaresi çıkıyor. Bu da demek oluyor ki oyun diğer yapımlara göre daha az şiddet içeriyor ama tabi daha yolun başındayız her an her şey olabilir ve tekrar M ibaresini görebiliriz.
Rage, PC, PS3, XBOX360 ve MAC için geliştiriliyor. Yapımcıların da söylediği gibi oyun her platformda aynı özelliklere sahip olacak. Farklı bir platforma oyunun yapılması ise söz konusu değil. ( wii ). Henüz kesin olmayan bir konu ise oyunun dvd cd sayısı. Oyun pc için iki dvd ( çift katmanlı disk ), konsollar için ise Blueray disk gibi alternatiflerle gelebilir. Bu, oyunun boyutuna bağlı bir kavram ve ilerleyen günlerde bu da açıklığa kavuşacaktır.
Sonuç olarak devamlı fps görmeye alıştığımız ve yıllardır bilinen serilerini devam ettiren efsane İd software, bu kez ne bir seriyi devam ettiriyor, ne de aynı tür bir oyunla karşımıza gelmeyi planlıyor.